7 Aralık 2007 Cuma

Yalancının Mumu



Chris Manby

Lizzie Jordan'ın üniversitedeki ilk senesidir. Arkadaşları Mary Bagshot ve Billy ile kendilerine ait bir yaşamları vardır. Bir gün okula Amerikadan gelen öğrencilerden Brian'ı görür. Brian çok yakışıklıdır ve iyi giyimlidir. Zaman içinde o da Lizzie'nin grubuna dahil olur. Artık dörtlü olarak dolaşmakta ve her şeyi birlikte yapmaktadırlar. Mary ve Lizzie bir gün birbirlerine söz verirler. Bu arkadaşlığı bozmamak için ikisi de Brian'la çıkmayacaktır.

Ama bir gün gittikleri iki parça kıyafet partisinde Mary ve Billy'nin yakınlaştığını gören Brian Lizzie'ye ondan hoşlandığını söyler. Lizzie ilk gördüğü günden beri ona aşıktır ve kendilerini bir anda Lizzie'nin yatağında bulurlar :)

Her şey çok güzel gitmektedir. Mary başta bu olaya kızsa da sonunda sular durulur ve Lizzie-Brian, Mary-Billy şeklinde yine dörtlü olarak takılmaya başlarlar.

Bu arada Lizzie birkaç tiyatroda rol almıştır ve oyuncu olmayı çok ister. Brian ise üniversite eğitimini tamamlamak, dahası bunu daha da ileriye taşımak ve yükselmek istemektedir. Bu yüzden hem eğitim hem de iş hayatına atılabilmek için Amerikaya dönmeye karar verir. O dönene kadar Lizzie ile çok güzel 9 ay geçirirler. Sonunda Brian Amerikaya döner.

Lizzie çok üzgündür. Önce başka insanlarla görüşmeye çalışsa da Brian'ı aklından çıkaramaz. Ayrıldıktan sonra birbirlerine yazdıkları uzun mektuplarda hayatlarından bahsetseler de zamanla mektuplar kısalmaya ve aralarındaki zaman uzamaya başlar.

Lizzie üniversiteden sonra istediği hiçbir şeye kavuşamamış, tam tersine geriye gitmiştir. Parası yoktur, baraka misali bir evi vardır üstelik bunu 2 kişiyle daha paylaşmak zorundadır. Seema ve şişko Joe ile. Brian'sa Amerikada'ki iş yerinde yükseldikçe yükselmiştir. İnterneti de keşfedince Lizzie'yle artık internetten görüşmeye başlarlar. Lizzie Brian'ın başarılarını okudukça ona kendi kötü yaşantısından bahsetmeye utanır ve yalan söylemeye başlar. Onun da çok başarılı olduğunu, çok para kazandığını, manzaralı güzel bir evi olduğunu falan söyler.

Aradan 6 yıl geçtikten sonra bir doğumgününde Brian Lizzie'ye telefon eder. 4 günlüğüne Londra'ya gelecektir ve Lizzie'yi ziyaret edecektir. Lizzie buna çok sevinse de yalanlarının altından nasıl kalkacağını bilemez. Hala görüştüğü Mary de kendi iş yerini kurmuş ve başarılı olmuştur. Menajerlik yapmakta ve bir sürü ünlü insan tanımaktadır. Harika bir evi ve çok güzel kıyafetleri vardır. Lizzie başına açtığı belayı Mary'e anlatır ama Mary evini ona vermeyeceğini söyler ve ona yardım etmez.

Tam da o sırada Lizzie'nin sekreterlik yaptığı emlak şirketindeki Harriet'ın 1 haftalığına yolculuğa çıkması gerekir. Harriet'ın bir de köpeği vardır ve onu bırakmak istemediğinden bu yolculuktan vazgeçmek üzeredir ki Lizzie köpeğe bakabileceğini söyler. Harriet arabasının ve evinin anahtarlarını Lizzie'ye bırakır ve gider.

Lizzie ilk anda düşünemese de sonra bu evi kendi eviymiş gibi kullanmaya karar verir ve Brian gelene kadar eve yerleşir.

Brian geldiğinde onu karşılar ve Mary'den ödünç aldığı kıyafetlerle mektuplarında yazdığı yaşantısını oynamaya çalışır. Ama Mary Lizzie ve Brian'ı çok kıskanır ve Lizzie'ye bir oyun oynayarak Brian'ın gerçekleri öğrenmesini sağlar.

Bu arada Lizzie'nin sevgilisi Richard da Lizzie'nin yalanları yüzünden başını belaya sokmuş ve nezarethaneye alınmıştır.

Peki Lizzie herşeyin üstesinden gelip herkesin gönlünü alabilecek midir?

Bu eğlenceli kitabı okuması gerenler:
Okul yıllarını özleyenler,
İçindeki çocuğu yaşatabilenler,
Gülmek isteyenler,

Buyrun okuyun! :)

Hiç yorum yok: